-
1 ver elini!
здра́вствуй!, приве́т! ( внезапно принятое решение незамедлительно отправиться куда) -
2 ver elini İstanbul!
-
3 pek sıkıldık mı atla bir vapura
= ver elini İstanbul! как то́лько стано́вится сли́шком ску́чно, сади́сь на парохо́д, приве́т тебе́ Стамбу́л -
4 vermek
дать зада́ть переда́ть пода́ть предоставля́ть* * *-ir -i,-e1) врз. дава́тьad vermek — дава́ть и́мя, нарека́ть
ara vermek — де́лать переры́в, дава́ть переды́шку
borcunu vermek — отдава́ть свой долг
ders vermek — дава́ть уро́ки
fırsat vermek — предоставля́ть возмо́жность
ifade vermek — дава́ть показа́ния
konser vermek — дава́ть конце́рт
ses vermek — подава́ть го́лос, отклика́ться
yemiş vermek — дава́ть плоды́
yemek vermek — дать обе́д
feraklık vermek — ра́довать, доставля́ть ра́дость
zahmet vermek — доставля́ть затрудне́ние / беспоко́йство
2) подверга́ть, предава́ть чемуateşe vermek — предава́ть огню́
ortalığı heyecana vermek — волнова́ть всю окру́гу
3) выдава́ть за́муж4) создава́ть, дава́тьışık vermek — дава́ть / испуска́ть свет
korku vermek — нагоня́ть страх
sıkıntı vermek — наводи́ть ску́ку
5) припи́сывать, относи́ть к чемуtalihsizliğe vermek — припи́сывать невезе́нию
6) направля́ть, повора́чивать что к чемуsırtını sobaya vermek — стать спино́й к печи́
7) придава́ть ( вкус)tat vermek — запра́вить, сдо́брить, прида́ть [прия́тный] вкус
8) нести́ (ущерб, потери и т. п.)kurban vermek — понести́ же́ртвы
bu depremde çok kurban verdiler — они́ понесли́ мно́го жертв из-за э́того землетрясе́ния
zarar vermek — причиня́ть уще́рб / вред
don ekinlere zarar verir — за́морозки вредя́т посе́вам
9) в роли вспомогательного гл., выражает быстротуsusuverdi — он тут же / сра́зу замолча́л
yazıvermek — бы́стро написа́ть
••- pek sıkıldık mı atla bir vapuravermemiş / vermeyince mabut neylesin Mahmut — посл. уж е́сли не дал Бог, так что сде́лает Махму́д?
- ver elini İstanbul!
- verip veriştirmek -
5 el
кисть (ж) рука́ (ж)* * *I1) рука́, ру́киel sıkmak — пожа́ть ру́ку
el sıkışma — рукопожа́тие
2) ру́чкаkapı eli — дверна́я ру́чка
3) ход ( в некоторых играх)şimdi el bende — сейча́с мой ход
4) счётное слово разhavaya üç el ateş etti — он сде́лал три вы́стрела в во́здух
••elini veren kolunu alamaz — посл. ему́ дай па́лец, он ру́ку отхва́тит
elinle ver ayağınla ara — погов. ему́ дай [в долг] рука́ми, а [обра́тно] проси́ нога́ми
- elde- eldeki- elde mi?- elden- elinde
- elinden- eliyle- el açmak- eline ağır
- ele alınmaz
- ele almak
- eline almak
- el altında
- elinin altında
- el altından
- el atmak
- ele avuca sığmamak
- eli ayağı bağlı
- eli ayağı buz kesilmek
- el ayak çekilmek
- eli ayağı düzgün
- eline ayağına kapanmak
- elini ayağını kesmek
- elini ayağını çekmek
- elini ayağını öpeyim!
- eli ayağı tutmak
- eli ayağı kesilmek
- eli ayağı tutmamak
- eline ayağına üşenmemek
- ele bakmak
- eline bakmak
- el basmak
- eli boş dönmek
- eli boş gelmek
- eli böğründe kalmak
- eli koynunda kalmak
- elini çabuk tutmak
- el çekmek
- elini çekmek
- elden çıkarmak
- elden çıkmak
- el çırpmak
- eli dar
- eli darda
- el değiştirmek
- el değmemiş
- eline doğmak
- eli dursa ayağı durmaz
- eline düşmek
- elden düşürmemek
- eli ekmek tutmak
- elden ele dolaşmak
- elden ele gezmek
- el elden üstün
- el ele vermek
- el ense etmek
- eli ermez gücü etmez
- elini eteğini çekmek
- eline eteğine doğru
- el etek öpmek
- eline eteğine sarılmak
- el etmek
- elde etmek
- elden geçirmek
- ele geçirmek
- ele geçmek
- eline geçmek
- elinden geleni ardına
- elinden geleni arkasına komamak
- elinden geleni bırakmamak
- elden geleni yapmak
- elinden geleni yapmak
- elden gelmek
- elinden gelmek
- elinden gelse...
- elden ne gelir?
- elden gelmemek
- elinden gelmemek
- eli genişlemek
- elde gezmek
- ellerde gezmek
- elinin hamuruyla erkek işine karışmak
- elinden hiç bir şey kurtulmaz
- elinden bir iş çıkmamak
- elinden kaza çıkmak
- elinden bir kaza çıkmak
- elinden iş gelmemek
- elinden bir iş gelmemek
- eli işe yatmak
- elini kalbine koyarak söylemek sürmek
- elini kalbine koyarak düşünmek sürmek
- elini kalbine koyarak hüküm sürmek
- elden kaçırmak
- el kaldırmak
- eli kalem tutmak
- elinde kalmak
- eline kalmak
- elinden kan çıkmak
- elini kana bulamak
- el katmak
- eli kırılmak
- elini kolunu bağlamak
- eli kolu bağlı kalmak
- elini kolunu sallaya sallaya gelmek
- elini kolunu sallaya sallaya gezmek
- el koymak
- eli koynunda - elinden hiç bir şey kurtulmamak
- eli kurusun!
- eli olmak
- elinde olmak
- elde olmamak
- elinde olmamak
- elini oynatmak
- eli para görmek
- eline sağlık!
- elinize sağlık!
- elini sallasa ellisi başını sallasa tellisi
- elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak
- eli silâh tutan
- eline su dökemez
- el sürmemek
- eli şakağında
- el tazelemek
- el tutmak
- elinde tutmak
- elinden tutmak
- elle tutulacak tarafı kalmamak
- elle tutulacak yanı kalmamak
- elle tutulur gözle görülür
- el uzatmak
- el üstünde tutmak
- eli varmamak
- eli gitmemek
- el vermek
- ele vermek
- el vurmamak
- eli yatmak
- bu işte eli yok
- eller yukarı!
- bir eli yağda bir eli balda II1) чужо́й, чужа́к2) страна́, крайyabancı ellerde — в чужи́х края́х, на чужби́не
3) наро́д, населе́ние4) пле́мя••elin ağzı torba değil ki büzesin — посл. на чужо́й рото́к не наки́нешь плато́к
el ile gelen düğün bayram — посл. ≈ на миру́ и смерть красна́
elin derdi ele masal gelir — посл. чужу́ю беду́ рука́ми разведу́
- el kapısında çalışmakel kazanıyla aş kaynatmak — погов. прийти́ на гото́венькое
См. также в других словарях:
ver elini ... — ansızın verilen bir kararla yola çıkıldığını anlatan bir söz Pek sıkıldık mı atla bir vapura, ver elini İstanbul. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ali Şen — (1918, in Adana, Turkey 15 December 1989, in Istanbul, Turkey) is a Turkish actor, father of the actor Şener Şen. He was known to be very versatile and successfuly played many roles both as good guy and bad guy.Filmography * Küçüksün Yavrum… … Wikipedia
vermek — i, e, ir 1) Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin 2) Bırakmak veya bağışlamak Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Sibel Can — Infobox Musical artist Img size = 150 | Name = Sibel Can Birth Name = Deniz Engüzel Background = solo singer Born = birth date and age|1970|08|01 Origin = Istanbul, Turkey Genre = Turkish classical music, folk pop Occupation = Singer, Actress,… … Wikipedia
Çolpan İlhan — (born 8 August 1936, İzmir) is a Turkish cinema and theatre actress. She has been awarded the title of State artist of Turkey . She has acted in a total of more than 300 films and theatre plays. Çolpan İlhan did her early education at Kandilli… … Wikipedia
Homosexualität in der Türkei — Gay Pride Parade in der Türkei Homosexualität ist in der Türkei ein gesellschaftlich kontroverses Thema. Die Türkei gehört innerhalb der islamischen Welt zu den toleranteren Staaten und ist säkular geprägt. Rechtlich gesehen ist Homosexualität… … Deutsch Wikipedia
hasret gidermek — özleme son vermek, kavuşmak Sonra ver elini ana baba ocağı. Hem hasret giderecektim hem de ruhumla dinlenecektim. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük